AŞURE GÜNÜ
Hamd âlemlerin Rabbi olan Allah’a, salat ve selam Peygamberimiz Hazreti Muhammed’e, O’nun pak ehl-i beytine ve yolunu sürdüren Müslümanlara olsun.
Muharrem ayı insanlık tarihinde birçok peygamberin Allah’ın yardımına mazhar olduğu önemli bir aydır. Bu ayın onuncu günü olan Aşura, geçmiş peygamberlerde Allah’a şükrün ifadesi olarak oruçla geçirilmesi gerektiğine inanılan değerli bir gün olarak anlam kazanmıştı. Bu günün önemine binaen Hz. Peygamber’in(sav) “Âşura Gününde tutulan orucun Allah katında, o günden önce bir senenin günahlarına keffaret olacağını kuvvetle ümit ediyorum.” dediği rivayet edilmiştir. Ancak Hz. Peygamber’in(sav) torunu Hz. Hüseyin (ra) ve Ehl-i beytten 70 kişinin aşura gününde, Kerbela’da şehit edilmesiyle, bu gündeki sevinç Müslümanlar için buruk bir hüzne dönüşmüştür.
Bu günde biz müslümanların, Rabbimizin enbiyaya lütuf ve ihsanda bulunduğu Aşura’nın değer ve kıymetini unutmadan, ibadet için daha çok zaman ayırmalı, başka günlere nisbetle daha fazla hayır hasenatta bulunmak suretiyle şükrümüzü ifade etmeliyiz. Hz. Peygamber’in (sav), “Ramazan ayından sonra en faziletli oruç, Allah’ın ayı olan Muharrem ayında tutulan oruçtur.” hadisini dikkate alarak bu günlerde özellikle oruç ibadetine büyük önem vermeliyiz.
Aynı zamanda Aşura denince Kerbela’yı unutmamamız ve Hz Hüseyin’in amacını ve şehadeti ile bize verdiği mesajını doğru anlamamız gerekir. Bu açıdan Kerbelâ, hepimize taze bir bilinç aşılamalıdır. Aramızda ayrılığa değil, kardeşliğe vesile olmalı bizi birbirimize sımsıkı kenetlemelidir. Kerbelâ’nın bizlere yüklediği görev ve sorumluluk, gönül kapılarımızı ardına kadar birbirimize açmak, yüreklerimizi Kerbelâ’ya dönüştürmemektir.
Bu duygu ve düşüncelerle Aşura’nın, İslam âleminin, savaştan barışa, zulümden adalete, şiddetten merhamete, zilletten izzete dönmesine vesile olmasını temenni ediyoruz.
Bu vesileyle, başta Seyyid-i Şüheda İmam Hz. Hüseyin ve Kerbela şehitleri olmak üzere bütün şehitlerimizi rahmetle anıyoruz.