“Namaz mümini haramlardan koruyor”
Namazın Müslümanları dünyadaki haramlardan koruduğunu belirten Araştırmacı-Yazar Doktor Abdulkadir Turan, bunu bilen uluslararası sistemlerin İslam’ın önemli şiarı olan namazı ortadan kaldırmaya çalıştığını söyledi.
Kur’an Nesli Platformu Batman Koordinatörlüğü tarafından düzenlenen “Hayat Namazla Güzeldir” çalıştayı ikinci oturumun son konuşmacısıyla devam etti.
Moderatörlüğünü Yunus Emiroğlu’nun yaptığı günün ikinci ve son oturumunda üçüncü konuşmacı olarak söz alan Araştırmacı-Yazar Doktor Abdulkadir Turan, “Namazı Değersizleştirme Faaliyetleri” konulu bir konuşma yaptı.
Uluslararası sistemin İslam’ı kendine muhalif aldığında iki şiar ile uğraştığını belirten Turan, “Kadınlar açısından tesettür ve kadın erkek fark etmeden namazla uğraşmışlardır. Müslümanlar bu iki şiarın kaldırılmasıyla kuşatılmıştır. Tesettür nasıl hayayı koruyorsa namaz da insanı öyle korur. Tesettür kaldırılınca nasıl ki kadın için cevaz verilmeyen bir sosyalleşme olup kadın dünyaya açılıyorsa namaz kalktığında da mümin haram dünyaya açılıyor. Tesettür kadını, namaz mümini haram dünyadan koruyor. Bu yüzden bu iki şiar ortadan kaldırılmaya çalışıyor.” dedi.
“Müslümanım ama namaz kılmamıza gerek yok diyenler var”
Tahakküm dünyasında vicdancılar hareketinin oluşturulduğunu söyleyen Turan, “‘Vicdanım temiz, namaza ihtiyacım yok’ diyenler çıktı. Daha alt tabakada maliki hareketi ortaya çıktı. ‘Kur’an okur namaz kılmaz, ‘namaz duadır’ diyenler var. Planlanan dünya diyoruz. Her birimizin evine kadar giriliyor. Antikapitalist Müslüman ne kadar da garip. Adam antimüslümanım diyor ama namaz kılmıyor? Şükür namaz aynı zamanda bir eşitlik meydan getiriyor cemaat üzerinde. Müslümanım ama namaz kılmamıza gerek yok diyenler var. Seküler dünyada ilahiyatçının biri dedi ki namaz bu ümmetin başına bela oldu. Başka peki? Reformist Müslümanlar çıktı. Önce Amerika’da başı açık bir kadın, erkek ve kadınlara namaz kıldırdı. Almanya’da da ortaya çıktı. İsim vermeyeceğim. Kötülerin ismini vermeye gerek yoktur. Hiçbirimiz Ebu Cehil’in hayatını yazmıyoruz. Entelektüel Müslümanlık gibi bir durum ortaya çıktı. Fikri yoğunluğun ortaya çıktığı ameli bir tembellik. Yani bu arkadaşlar kitap okuya okuya, devlet kura kura, namaza hiç gerek yok dediler. Bizim öğretmenler odası parlemento odası gibi olur.” diye konuştu.
“Namazdan koptuğunuzda camiden, ümmetten kopuyorsunuz”
Konuşmasının devamında Turan şunları söyledi: “Ankara piyasasının meşhur hocaları sigara-çayla uğraşıyorlar. Namaz yok. Bunlar televizyonda İslam adına ahkâm kesiyorlar. Namazdan koptuğunuzda camiden, ümmetten kopuyorsunuz. Kıble de değişiyor. Bu yüzden namazla uğraşılıyor. Günde 5 defa çağdaş dünyadan ayrılan insanı mutlak bir tahakküm altına almak zor. İçki ve fuhşiyata alıştırmak zor. Namazla ilgili dünyada pek çok zorlukla uğraşıyoruz. Hala otobüslerde rahat namaz kılamıyoruz. Namaz eskiden münafıklarca bile kılınırdı. Resmi kurumlarda namaz kılmak gerçek bir kıyamdır, bir direniştir. Mütedeyyin kurumlarda cuma namazı için vakit ayırmıyorlar. Planlanan dünyada namaz kılmak hiçte kolay değildir. Bu çocuklara namazı öğretmemiz lazımdır.”
“Sopalı namaz döneminden namazsız bir dünyaya geldik”
Namazın öneminin pek anlatılmadığından yakınan Turan, “Bizim geleneksel dünyaya gelecek olursak şöyle bir sıkıntımız vardır. Sopalı namaz döneminden namazsız bir dünyaya geldik. Yanı başımızda bir mezra vardı. Cemaatin sayısı 40 olmayınca namaz kılmayan bir adamı kovalayıp cemaati 40 tamamlarlardı. Babalarımız camiden çıkıp namaz için seslendiğinde tir tir titrerdik. Bütün toplum Allah’a iman ediyordu. Zorla namaz kılan nesil zorluktan çıkınca namazı bıraktı. Değerli Seydalarımızın çocukları bizimle beraber imam hatipte namaza başladı. Sopayla namaza başlamayanlar 30 dakika konuşunca ikna olup namaza başladılar. O zamanlar fikirsiz Müslümandık. Zikir vardı ama fikir yoktu. Seydalarımız kürsüye çıkınca şöyle derlerdi; namaz kılmalıyız. Peki, neden namaz kılacağız? Bu anlatılmazdı. Terki namazın hali anlatılırdı. Bugün terki selat bilinmiyor. Hâlbuki eskiden saatlerce anlatılırdı.” ifadelerini kullandı.
“Namazın önündeki engeller kaldırılmalı”
Namaz konusunda iyi bir tasnifin yapılması gerektiğinin altını çizen Turan, “İnançsızlıktan namaz kılmayanlar var. Tembellikten kılmayanlar var. Bunları hitabı bir olmaz. İnanmayan terki selatı anlatamazsınız. Lisede ateistlerin de namaza geldiklerini biliyorum. Üçüncüsü namazın önündeki engellerin kaldırılması lazımdır. Otobüste namaz engelini aşmamız lazımdır. Dördüncüsü namazın sevdirilmesi, teşvik edilmesi gibi stratejilerimiz olmalı. Ne yaptığımızı bilmeliyiz. Bu mesele net olmalı. Beşincisi seküler ahlak karşısında namazı nasıl anlatacağız. Eskiden namaz kıl elin yüzün temiz olur diyorduk. Şimdi evlerde musluk akıyor. Şimdi laik ahlaka sahip insanlara namazı nasıl anlatacağız. Namaz kıl elin yüzün temiz olur bir şey anlam ifade eder mi? Altıncısı yeni bir namaz anlatımına ihtiyacımız var.” şeklinde konuştu.
“Solu anlatmaktan İslam’ı anlatamıyoruz”
Şikayet eden bir dilden teşvik eden bir dile geçilmesi gerektiğine işaret eden Turan, son olarak şu ifadeleri kullandı:
“Seydalar önce kılınmayan namazların kazaları kıldırır öyle nikah kıyılırdı. Eskiden terki selatlara zekât verilmezdi. Bugünün dünyasında azınlık değiliz ama galipte değiliz. İknayı önemsemek durumdayız. Son bir madde. Şikâyet eden bir dilden teşvik eden dile geçmemiz lazımdır. Evlerimizde Müslümanlardan çok yabancılar anlatılıyor. Tarihimizde yezit anlatamaz. Hazreti Hüseyin anlatılır. Eskiler küfrü değil İslam’ı anlatırlardı. Solu anlatmaktan İslam’ı anlatamıyoruz. Kötü örnek örnek değildir. Kötü örnekten sakınmak lazım. En eleştirdiğimiz sultanların 5 vakit namaz kıldıklarını biliyoruz. Namaz kılan örnekler çok iken terki selatlar üzerine örnek vermek çözüm değildir.”